Bir sabah Umman’da Botox ve Dolgu ile ilgili deneyim toplantısı için davet telefonu aldım. Bir arap ülkesi olması dışında fikir sahibi olmadığım bir ülke olduğunu fark ettim. Hafta sonunu içermesi, 3 günlük bir süreyi kapsaması karar vermemde etkili oldu.
Umman, gerçekten beklemediğim kadar şehirciliği gelişmiş, son derece huzurlu bir ülke. Başkenti Muscat’a indik. Sultanlıkla idare edilen halkın çoğunun müslüman, azınlığın Hindu olduğu bir arap ülkesi. Sultan 1970‘ ten beri başlarında ve ülkeyi yeniden kurmuş. Petrolleri, yer altı zenginlikleri var. Evet zengin bir ülke ancak nüfusun az olması, Sultanlarının ülke olanaklarını ülkesi ve halkı için adilce kullanması huzuru sağlamış. Sultan huzursuzluğu ve terörü önlemek için Afganlı ve Filistinli girişini yasak etmiş. Bir yabancı, ülkede suç işlerse bir daha girmemek üzere ülkeden ihraç ediliyor.
Sağlık ve eğitim bedava. Ülkenin çoğunluğu başı kapalı ancak mecburi değil, isteyenin başı açık. Halk sultanlarını çok seviyor ve güveniyor. 1970'den beri olan gelişim tecrübelerinden olacak sultanlarına güvenleri tam. Bu duyguyu yaşamak harika olmalı.
Pahalı bir ülke, tesisler çok güzel. Al Bustan Palace‘ta kaldık.Bir koya konumlandırılmış çok güzel bir otel. Bir akşam yemeğe gittiğimiz Chedi Otel’in konumu ve mimarisi harika, kendinizi Bali’de zannediyorsunuz.
Eğer bir gün ziyaret etmek isterseniz bunu kış mevsimine raslatırsanız keyifli bir deniz tatili yapabilirsiniz.
Körfez denizinde, mercan kayalıkların arasında şnorkel ile harika güzellikleri ve balıkları seyredebilirsiniz. Marina Bandar iskelesinden sevimli yunusları gözlemleme turu yapıp doğal ortamlarında neşe ile yaptıkları gösterileri izleyebilirsiniz.
Muscat’ta yapılacak şehir turunda Sultan Qaboos’un resmi sarayı olan Al Alam, Sultan Qaboos Büyük Camii görülecek yerler arasında. Cami ortadoğunun en büyük 3.camisi olup duvar seramikleri ve tavan ahşap işlemeleri Türkiye’de yapılmış. Seyrederken gurur duyduk.
Bölgenin en uzun Arap çarşılarından biri olan Muttrah çarşısı görülmesi gerekli bir çarşı.
Umman; Alaaddin’in, Sinbad’ın doğduğu bir sihir ülkesi.Yemekleri arap yemekleri ancak Hint baharatları bol bol kullanılıyor. Et yemekleri meşhur. Muscat’ta bulunan Mumtaz Mahal ismindeki Hint restoranı ise 2-3 yıldır en iyi restaurant seçiliyormuş.
Eğer vaktiniz varsa Nizwa ve Jabal Akdhar (Yeşil dağ) turu yapmanızı da öneririm. Kurumuş nehir yatağı üzerine kurulu vadilerin eteklerindeki köy evleri çok ilginç, tepede Prenses Diana’nın gelip seyrettikten sonra adının verildiği Prenses Diana noktasındaki etkileyici manzara görülmeye değer.
Ülkede su çok az olduğu için su toplama kanalları yaygın. Kanallarının düzeni ve ülkedeki eşit dağılım kuralları ile ün salmışlar ve bu özellikleri ile Unesco listesine girmişler.
Muscat, şortunuzla rahatça dolaşabileceğiniz ancak tüm yapılarının arap mimarisi kullanılarak yapıldığı kendi geleneklerini koruyan, yerel tadlarını tadabileceğiniz isterseniz akşam eğlencesinde rock barlara da gidebileceğiniz huzurlu bir şehir.